logo

ELFED Tecrübe Transferi Toplantılarına İki Önemli İsimle Start Verdi.

ELFED Tecrübe Transferi Toplantılarına İki Önemli İsimle Start Verdi.

Final Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim TAŞEL ve Acıbadem Sağlık Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali AYDINLAR, iş hayatlarındaki başarı öykülerini öğrencilerle paylaştı…


Girişimci Kente Doğru Projesi kapsamında gerçekleştirilen Tecrübe Transferi Toplantılarının ilki Elazığ’da yapıldı.


Fırat Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi’nde yapılan toplantıya Belediye Başkanı Mücahit Yanılmaz, Fırat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kutbeddin Demirdağ, Final Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı ve TÖDER Başkanı İbrahim Taşel, Acıbadem Sağlık Grubu Yönetim Kurulu Başkanı iş adamı Mehmet Ali Aydınlar, kamu kurum ve kuruluş müdürleriyle öğretmenler ve öğrenciler katıldı.


İçişleri Bakanlığı destekli ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Elazığ Dernekler Federasyonu ve bazı kuruluşların katkılarıyla hazırlanan projenin ilk toplantısında İbrahim Taşel ve Mehmet Ali Aydınlar’ın konuşmacı olarak katıldığı bir panel düzenlendi. Panel öncesi katılımcılara hitaben bir konuşma yapan Elazığ Dernekler Federasyonu Genel Başkanı Faik İçmeli konuşmasında projenin önemine vurgu yaptı.


Proje koordinatörü Doç. Dr. Sayım Yorgun’un moderatörlüğünde yapılan panelde ilk olarak Final Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı Taşel konuşma yaptı.
ÖZGÜVEN VE AZİM…


Final Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı Taşel, Elazığ’da oturdukları evin bir odasında öğrencileri üniversiteye hazırlayarak dersanecilik hayatına başladığını, daha sonda Site iş hanında iki derslik kiralayarak bu işe devam ettiğini söyledi. 32 yıl aradan sonra Türki’ye ve yurt dışında 220 dersaneye ulaştıklarını belirten Taşel, başarıya giden yolla ilgili tecrübelerini katılımcılarla paylaştı.


Başarının en önemli unsurunun özgüven ve azim olduğunu ifade eden Taşel şöyle konuştu: “Doğdunuz yer, işe başladığınız yer içinde bulunduğunuz şartlar elbette önemlidir. Ama dünyanın en önemli unsuru bu değildir. Eğer bir insan büyük işleri yapmayı hayal etmiş ve beynini yüreğini o büyük işlere göre ayarlamışsa o işleri mutlaka yapar.


Bir insanın göz diktiği mevki çok önemlidir. Bunu bir hırs, bir ihtiras olarak görmeyin. Ama yaşadığımız şehre, yaşadığımız ülkeye, yaşadığımız dünyaya bir iz bırakmak istiyorsak ve bu dünyaya borcumuzu ödemek istiyorsak milletimize borcumuzu ödemek istiyorsak hedeflerimizi yüksek tutmak durumundayız. Beni dünya tanısın dünyada iz bırakayım, yaratılışın gayesini yerine getireyim, insanlara faydalı işler yapayım diye bir göreve talip olmak önemlidir.


Her talep ettiğimiz talep ettiğiniz mevki her kurduğunuz iş sizin için aynı zamanda bir sorumluluktur. Ama bütün bunlara rağmen ben dünyaya yeniden gelsem sadece maaşını alan bir insan olmak değil insanlara ekmek kazandıran, iş veren bir insan olmak isterdim. Çünkü bunun ayrı bir hazzı, ayrı bir güzelliği var. Onun için siz şuan hangi durumda bulunursanız bulunun gözünüzü yüksek mevkilere dikmelisiniz. Girişimciliğin ilk şartı budur. Girişimcilikte birinci şartın hayallerinin hedeflerinin yüksek olması diye düşünüyorum. Ufkunun geniş olması lazım. Bu insana motivasyon katıyor, cesaret veriyor, bu insanın yolunu açıyor.


İkincisi özgüvenin gelişkin olması lazım. İnsanın kendisine güvenmesi lazım. Bunun için özgüven olması gerekir. Bir insanın özgüvenini yüksek tutması çok önemli. Burada da öğretmenlerimize çok önemli görevler düşüyor. Çocukların özgüvenini kırmama, onların ufkunu kapatmama, onların hayallerini kırmamak çok önemli. Özgüven sadece yetmez, hedef seçmek belki de gayretin ilk adımıdır ama ondan sonraki adımı da çabadır, gayrettir. Çocukluğunuzdan itibaren bunu yapmanız lazım. Kimse size söylemeden bir iş bulmanız lazım. Yaz tatillerinde bir yere girip çalışmanız lazım. Ben nerde çalıştım söyleyeyim. Fırında çalıştım, sinema teşrifatçılık yaptım, simit sattım, gazoz sattım, buz sattım. Onun dışında manifaturacıda çalıştım. Kırtasiye dükkanlarında çalıştım. Her yaz çalıştım. İki üç işte bir arada çalıştığım dönemler oldu. Üşendiğiniz zaman hiçbir şey yapamazsınız. İş adamı olmanın girişimci olmanın çok büyük de bir çaba gerektirdiğini söylememiz lazım. Ben burada dershanede çalışırken, dersler 50 dakikaydı ve ben 2700 saat derse giriyordum ve geç saatlere kadar çalışıyordum. Demek ki hedef seçmek yetmiyor. Büyük bir çaba var, ısrar var işin temelinde. Bir gün işiniz sekteye uğrayabilir, aksayabilir. Girişimci olmakta geri vites de var. Yeri geldiğinde geri vitesi de olmalı bu işin. Hepsinin başında da insanın içinde inanılmaz bir insan sevgisi, inanılmaz bir iş yapma azmi ve inanılmaz bir ülke sevgisi olması lazım. Ülkesini sevmeyen adam para için belli bir yere kadar çalışabilir. Bir aşkınızın olması lazım. Ya paraya aşık olacaksınız ya başka bir hedefiniz olacak, ya da ülkenize aşık olacaksınız. Ben temel olarak hedefini yüksek seçen bunun için çaba gösteren ısrar eden, özgüveni yüksek, kendi yaptıklarıyla övünen işine yenilik katan yenilikçi düşünceleri yaşamı boyunca devam ettiren insanların, iyi bir girişimci olabileceğini düşünüyorum” dedi.
 
AYDINLAR: “HEDEF KOYARAK İŞE BAŞLAYIN”
Acıbadem Sağlık Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Aydınlar ise bir iş yaparken mutlaka hedef koyarak o işe başlanması gerektiğini belirterek şöyle konuştu: “Bir iş yaparken mutlaka hedefler koyarak yapın. Ben müşavirlik ofisini açtığım zaman şunu söyledim. Dedim ki ben İstanbul’un en iyi 5 mali müşavirinden birisi olacağım. Ve gerçekten çok iyi çalıştım. 150’nin üzerinde şirkete danışmanlık hizmeti veriyordum. Çok iyi de para kazanıyordum. Ancak bir gün şöyle düşünmeye başladım, ben varsam bu ofis vardı ben olmazsam o ofisin hiçbir anlamı yoktu. Dolayısıyla birikimlerimi kurumsal yapıda değerlendirmek istedim. Ve tam o sırada 35 civarında kişi bir araya gelmişler, Acıbadem Hastanesini kurmak üzere bana geldiler ve danışmanlık hizmeti niyetle, bende kabul ettim, Fakat sermayeleri yeterli değildi ve yeni ortak arayışındalardı. Ben yüzde 10 hisse alarak Acıbadem Hastanesi şirketine ortak oldum. Daha sonda bazı özel hastanelerde de hisseler aldım. O güne kadar bütün birikimlerimi bu hastanelere yatırmıştım. Eğer bu hastaneler batarsa benim bütün birikimlerimiz gitmiş olacaktı. Koyduğum parayı kurtarmak için acıbadem hastanesini almaya karar verdim. Evimizi sattık, arabalarımızı sattık ama yetmedi. Sonra kredi çektik. Böylece 1993 tarihinde Acıbadem Hastanelerinin çoğunluk hissesini ve yönetimini aldım. 180 çalışanımız vardı, bugün 15 binin üzerinde çalışanımız var. Çalışma arkadaşlarıma şunu söylüyorum, birinci hedefimiz Anadolu yakasının en iyi hastanesi olmak, ikinci hedefimiz İstanbul’un ve Türkiye’nin en iyi hastanesi olmak. Birinci hedefimize çok çabuk ulaştık. Türkiye’de ilk defa bir hastaneye bağlı ayakta tedavi merkezini Acıbadem Bağdat caddesi polikliniğini açtım. 1996 yılında Etiler’de ikinci ayakta tedavi merkezini açtım: buradaki amacım zor olan yerlerde kendimi kanıtlamaktı. 1997 yılında hastaneyi büyütme projesine başladık ve 1999 yılında 4 misli büyümüş, tamamen son teknolojiyle donatılmış, son derece konforlu bir mimariye sahip olan Acıbadem hastanesini hizmete açtık. O gün ikinci hedefimizi de yakalamış olduk. 2000 yılında Avrupa yakasındaki ilk hastanemizi hizmete açtık: Yine 2000 yılında şirketin yüzde 15 hissesini İMKB’de halka açarak Türkiye’de sağlık sektöründe ilk kez bir sağlık şirketi borsada işlem görmeye başladı. Bu bizim için önemli bir dönüm noktasıydı. Sonra arka arkaya hastaneler tıp merkezleri geldi. Bugün 18 hastanemiz, 14 Tıp merkezimiz var Türkiye’de Türkiye dışında özellikle uzak doğuda çok sayıda yatak ve hastane sayımız ve dünyanın ikinci büyük hastane zinciri haline geldik. Acıbadem sağlık sektöründe 10 yılı aşkın süredir Türkiye’nin en iyi markasıdır.


Ben Arapgir’de doğmuş, parasız yatılı okumuş bir insan olarak bugün Allah’a şükrediyorum iyi yerlere geldiğimizi düşünüyorum. Ama bunu yaparken öncelikle istemek lazım. Ne istediğinizi bileceksiniz ve ne yapmak istediğinizi mutlaka isteyeceksiniz. İkincisi, Hayal kuracaksınız, bu hayali gerçekleştirmek için çalışacaksınız. Üçüncüsü çok çalışacaksınız. Yüksekten başlamanın her zaman avantajı vardır. Ancak başarılı insanları aşağılarda tutamazsınız.”

Copyright 2022 - Tüm Hakları Saklıdır.