(1924-2001) Matbuat ve edebiyat dünyamızın en usta ve en verimli kalemlerinden Şeyhül-muharrirîn Ahmet Kabaklı, Harput’ta 30 Mayıs 1924’te dünyaya geldi. Elâzığ’ın köklü ailelerinden Kabaklı Ömer Efendi’nin oğludur. Bir kaza neticesinde üç yaşında iken babasını kaybetti. Çocukluğunu Harput’un ünlü bağlarından Göllü bağ’da geçirdi.
İlk mektebi Elâzığ’da Numune Mektebinde ve yine aynı binada bulunan orta mektepte okuduktan sonra Elâzığ lisesini iyi derece ile bitirdi. 1944 Haziranında olgunluk imtihanı başarıyla vermesinin ardından parasız yatılı imtihanını kazandı.
1948 Ekimi’nde İ.Ü. Edebiyat Fakültesinin Türkoloji bölümünden mezun olan Hoca’nın sınıf arkadaşları arasında A. Nihat Akay, Ömer Faruk Akün, Ali Alparslan, Ahmet Aymutlu, Kaya Bilgegil ve Rauf Mutluay da bulunuyordu.
Öğretmenlik hayatı 29 Kasım 1948’de edebiyat stajyer öğretmenliği ile Diyarbakır Lisesinde başladı. Buradan askere gitti ve vatani hizmetinden dönüşünü takiben Aydın Ticaret Lisesi Türkçe öğretmenliğine tayin edildi. Bu arada bu şehirde tanıştığı Kız Lisesi matematik öğretmeni Meşkûre Elbir hanımla evlendi. Ticaret Lisesi’nden sonra aynı vazifesine Aydın Lisesi’nde devam eden A. Kabaklı bir seneliğine bilgi, görgü ve ihtisasım artırmak için Fransa’ya gönderildi. Dönünce, kadrosu Aydın Lisesi’nde kalmakla beraber, 30.9.1957’den itibaren İstanbul Eğitim Enstitüsü’nde vazifeye başladı. Bir müddet de İstanbul Yüksek Öğretmen Okulunda ve Atatürk Eğitim Enstitüsü’nde çalıştıktan sonra 25 sene, 3 ay hizmetle ve kendi isteğiyle 2.6.1975’te emekliye ayrıldı. Bu devrede Türk Mûsikîsi Devlet Konservatuarında edebiyat dersleri verdi. Öğretmenliği esnasında Ankara Hukuk Fakültesini (1955-1960) bitirdi ve bir müddet avukatlık da yaptı.
Tercüman gazetesinin açtığı bir yarışma (1955) neticesinde medya âlemine giren Ahmet Kabaklı Türk halkının mazbut ve muhafazakâr tabakasının fikir ve kanaatlarının, uzun yıllar, tek başına, temsilcisi oldu.
Edebiyat tarihine dair kitabı (Türk Edebiyatı, 5 cilt), çıkardığı Türk Edebiyatı dergisi ve kaleme aldığı birçok eseri ile Türk kültürüne büyük hizmetler yaptı.
Kendisini bütünüyle dinine, milletine, vatanına adayan Kabaklı, bir ilim ve irfan pınarı olarak fışkırmaya devam eden Türk Edebiyatı dergisini (1972) ve Türk Edebiyatı Vakfı’nı (1978) çok sevdiği halkına hizmet sevdasıyla kurdu. Türk Edebiyatı Vakfı’nda “Çarşamba Sohbetleri” geleneğini yerleştirdi. Bu sohbetlere memleketimizin seçkin şahsiyetleri, halka kendi sahalarında bilgiler vermeye ve aydınlatmaya devam ediyorlar. Türk Edebiyatı dergisi ise pek çok yazar, roman- «cı, hikayeci, sanatçı, bilim adamı ve şaire okulluk etti ve hâlen de ediyor.
Edebiyata dair eserleri ve Türk insanının hissiyatına tercüman olan yazılarıyla her zaman hatırlanacak olan Ahmet Kabaklı Hoca, 8 Şubat 2001 tarihinde aramızdan aynldı, edebiyatın yanm asırlık bir kalemi vatan topraklarına tevdi olundu.
Rahmetle anıyoruz..