logo

TASAVUF AŞIĞI ŞAİR ZİYA ÇARSANCAKLI VEFAT ETTİ.

TASAVUF AŞIĞI ŞAİR ZİYA ÇARSANCAKLI VEFAT ETTİ.

ZİYA ÇARSANCAKLI KİMDİR ?

15 Nisan 1926 günü Elazığ’da dünyaya gelen Ziya Alp ÇARSANCAKLI’nın babası (ÇARSANCAKLI Hacı İshak Paşa’nın oğlu Arslan Bey’in oğlu) Bedri ÇARSANCAKLI, annesi Palu beylerinden Abdullah ve Ali Beylerin kız kardeşi Tahire Hanım’dır.

Ziya ÇARSANCAKLI’nın babası Bedri Bey ise;

“Sinemde bir tutuşmuş yanmış ocağ olaydı

Zülfün karanlığında bezme çerağ olaydı”

diye başlayan manzumenin şairi, Hacı Hayri Bey’in yeğenidir.

Hacı Hayri, Bedri ve Ziya Beyler her üçü de şairdir. Her üçünün de şiirleri divan tarzındadır; hayalleri, anlatım tarzları, üslupları, buluşları, nazım tekniği ve şekilleri birbirine benzemektedir.

Harput ikliminde yetişen ve Hacı Hayri Bey döneminde arkadaşlıkları devam eden şairlerden Abdülkerim Efendi, Kanbalak-zade Hazmi Efendi, Mehmet Faik, Çeribaşı-zade, Mustafa Asım ve Ali Beyler, Yunus Remzi, Nüzhet Dede, Ahmet Muhlis, Mustafa Sabri gibi şahsiyetler bulunuyor.

Bu şahsiyetlerin hepsinde de Divan şiirinin Doğu yakasında bilhassa Harput ikliminde yeşeren hayallerin çiçeklerini bulmamız, onların müşterek renklerini görüp, kokularını teneffüs etmemiz mümkündür.

Ziya ÇARSANCAKLI 1938-45 yılları arasında İkinci Dünya savaşında yaşadığı muhitte kefenin ve giyilecek şalvarın bulunmadığı, 18 yaş üzeri herkesten 6 lira yol parası alındığı, ekmeğin karneyle verildiği, büyük ve küçükbaş hayvanı olanlardan vergi alındığı, Elazığ’da sadece 1 Devlet Hastanesinin bulunduğu ve başında da Deli Sait Bey diye bir doktorun bulunduğu, ilaç yerine otlarla şifa aranıldığı, okur yazarın az olduğu, şehre bir jeneratörle belli saatlerde elektrik verildiği, mum ve 4-5 numaralı şişeli gaz lambalarının kullanıldığı dönemlerde Elazığ’da yetişti ve gençliğini geçirdi. 1946 da Diyarbakır’da 7. Kolordu’da askere alınmış, 60 kişinin bir arada yan yana yattığı koğuşlarda kalmış, 1948’de terhis olmuş, 1950 yıllarında Elazığ’a ilk traktörü getirmiş. 1957’de atıcılıkta Türkiye şampiyonu olmuştur.

1963 yılına kadar da çiftçilikle uğraşmıştır.

1955 -60 yıllarında Elazığ İl Genel Meclis üyeliği ve Daimi Encümen Azalığı yapmış, 1960 ihtilalinde tutuklanmış ve Sivas’ta üç ay kamplarda kalmış bir yıl sonra da siyasete veda etmiştir.

Hacı olan Ziya ÇARSANCAKLI’nın tasavvufla da meşguliyeti oldukça fazladır. Şu dörtlüğü buna işaret eder.

“Bu dertle ne hoşum ben

Hoşum ki şerhoşum ben

Hakk’a hamd ü senalar

Hem dolu hem boşum ben”

Ziya ÇARSANCAKLI’nın çocukluk ve gençlik yılları hep “Edeb Meclisi” diye adlandırdığı meclislerde geçmiştir.

Ziya ÇARSANCAKLI, İstanbul’da da boş durmamış Kazım Karabekir Vakfı Kültür Merkezinde Kazım Karabekir Paşanın kızı Timsal Karabekir’in başkanlığındaki toplantılara Elazığlıları temsilen iştirak etmiştir. Bu toplantılarda Elazığlıların büyük takdir gördükleri kendi ifadeleridir.

Ziya ÇARSANCAKLI, her ne kadar 1963’den beri İstanbul’da yaşıyor ise de her yıl veya iki yılda bir sıhhati elverdikçe sıla hasretini dindirmek amacıyla Elazığ’a kendi köyüne gitmiştir.

Şair sıla ile ilgili duygu ve hislerini Fakiri mahlasıyla yazdığı şu mısralarla dile getiriyor.

“Sürü döner, toz bulutu kaplar yolu, dağ boştur

Civciv ağlar, dere çağlar, gün tüllenir ne hoştur

Fecre kadar zırkıt öter, gece uyur pek loştur

Kurban olam köyüme ben herkes saf, yok pespaye

Fakiri tab’en uyamaz düzenbaz hengâmeye”

Ziya Çarsancaklı Hatıralardan Bir Demet- (Dert Yumağı,) Gazel Yapraklar, Kaleden Yürek Sesim, Üç Kuşaktan Kültür Parkım, Divanda Divit Kalem isimli şiirlerini topladığı 5 adet esere imza atmış ve yayınlamıştır.

Kendisinin ilminden, ferasetinden, sohbetinden, şiirlerinden istifade ettiğimiz, davranışlarını örnek aldığımız Harput beyefendisi hemşerimiz büyüğümüz şair Ziya ÇARSANCAKLI ‘yı kaybetmenin hüznü ve burukluğu içindeyiz. Ziya ÇARSANCAKLI ‘ya Allahtan rahmet sevdiklerine başsağlığı dileriz.

Büyüğümüz,hemşerimiz Ziya ÇARSANCAKLI ‘nın cenazesi yarın öğle namazına müteakip Elazığ İzzetpaşa Camisinden kaldırılacaktır.

Copyright 2022 - Tüm Hakları Saklıdır.